30 Ağustos Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun.

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı, milli mücadelenin dönüm noktalarından biri olan Büyük Taarruz’un 103. yıl dönümü coşkuyla anılıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün üstün liderliğinde 26 Ağustos 1922’de başlayan ve 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanan bu destansı direniş, Türk milletinin bağımsızlık ve hürriyet aşkını tüm dünyaya ilan etmiştir. Düşman işgali altındaki vatan topraklarının kurtarılması yolunda atılan son ve en büyük adım olan Büyük Taarruz, tarihin seyrini değiştiren kritik bir hamle olarak kayıtlara geçmiştir.

Anadolu’nun dört bir yanından gelen kahraman evlatların topyekûn mücadelesiyle şekillenen bu zafer, milletin birlik ve beraberlik ruhunun en parlak örneklerinden birini teşkil eder. Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak da bilinen bu kritik çarpışmalar, işgal kuvvetlerinin Anadolu’dan tamamen çıkarılmasının yolunu açmış, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme iradesini bir kez daha kanıtlamıştır. Bu süreç, sadece askeri bir başarıdan öte, sömürgeciliğe karşı verilen ulusal direnişin ve modern bir ulus devletin kuruluşunun habercisi olmuştur.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu büyük zaferin ardından duyduğu derin sevinci ve gururu şu sözlerle ifade etmiştir: “Bu eseri yaratan bir milletin çocuğu, bir ordunun başkomutanı olduğum için sevincim ve mutluluğum sonsuzdur.” Bu sözler, zaferin mimarı olan büyük önderin, başarıyı millete mal eden mütevazı ve kapsayıcı liderlik anlayışını gözler önüne sermektedir. Atatürk, cephede gösterdiği eşsiz askeri dehasının yanı sıra, ulusal birliği sağlamadaki becerisiyle de bu zaferin kazanılmasında kilit rol oynamıştır.

Büyük Taarruz ve onu takip eden Başkomutanlık Meydan Muharebesi, Kurtuluş Savaşı’nın en belirleyici safhasını oluşturur. Düşman hatlarının Afyonkarahisar’dan başlayarak İzmir’e kadar takip edildiği bu harekat, kısa sürede büyük başarılar elde ederek düşman ordusunu tamamen dağıtmıştır. 9 Eylül’de İzmir’in kurtarılmasıyla Anadolu’daki işgal sona ermiş, Türk halkı bağımsızlığına kavuşmuştur. Bu destansı direniş, mazlum milletlere örnek teşkil etmiş, emperyalizme karşı mücadelenin simgesi haline gelmiştir.

Bugün, ülke genelinde düzenlenen törenlerle ve çeşitli etkinliklerle bu şanlı günün anlam ve önemi vurgulanmaktadır. Şehitlerimizin aziz hatırası anılırken, gazilerimize şükranlar sunulmaktadır. Bu özel gün, gelecek nesillere bağımsızlık meşalesini taşımanın, vatan sevgisini ve milli birliği canlı tutmanın önemini hatırlatmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluş mücadelesinin taçlandığı bu gün, milletimizin bağımsızlık yolculuğundaki kararlılığının ve fedakarlığının da bir göstergesidir.

Bu tarihi zafer, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinin temel taşlarından birini oluşturmuştur. Ulusal egemenlik, tam bağımsızlık ve çağdaşlaşma idealleri, 30 Ağustos ruhuyla beslenmiş ve güçlenmiştir. Milletimizin ortak hafızasında derin izler bırakan bu gün, Türkiye’nin güçlü ve müreffeh geleceği için ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Gelecek nesiller de, bu zaferin anlamını idrak ederek vatanına sahip çıkma bilinciyle yetişecektir.

0
Show Comments (0) Hide Comments (0)
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments